Her birimiz biyolojik olarak doğuştan itibaren bir bağlanma sistemi ile dünyaya geliriz ve bu sistem yaşam boyu çevremizdeki diğer insanlarla bağ kurmamızı sağlar. Duygusal ya da fiziksel açıdan bir tehdit durumu hissettiğimizde, kaygılanırız veya üzülürüz ve bağlanma sistemlerimiz aktif hale gelir. Öncelikli ve doğuştan gelen stratejimiz ise bağlanma figürlerimize yakınlık kurmaktır. Böylelikle kendimizi daha rahat hissederiz ve güvenlik hislerimizi yeniden…
Korku: “Bir tehlike veya tehlikenin olabileceği durum karşısında duyulan kaygı …” Dünya değişiyor, bütün değerler de revizyondan geçiyor. Çoğu kişi, 21. yüzyılı ‘Bilginin altın çağı’ olarak tanımlıyor. Peki kendimizi pek sık kıyasladığımız gelişmiş batı toplumları bu çağa ayak uydurmak için eğitim reformları yaparken, biz yeterli sayıda öğretmen ile yeterli sayıda öğrenciye ulaşıp onlara kaliteli eğitim verebiliyor muyuz? Bütün bunlardan da…
Çocuğumu nasıl yetiştirmeliyim?’ ‘Ne yaparsam çocuğumu iyi yetiştirmiş olurum?’ Soruları anne babaların en çok sordukları sorulardandır. Endişeli şekilde sordukları bu soruları yanıtlamadan önce birkaç kuramı inceleyerek başlayalım ve sonrasında bir vaka örneğiyle devam edelim. Erik Erikson’un epigenetik formülasyonuna göre her dönemin tatminkâr çözümlenmesi yapılmalıdır. Belli bir dönemin yeterli çözümlenmesi yapılmazsa, takip eden tüm dönemlerde fiziksel, bilişsel, sosyal veya duygusal formlarında…
Ergenlik, her bireyin hayatında oldukça önemli bir yer tutan bir dönemdir. Genellikle 11–20 yaşları arasında tanımlanan bu döneme girme yaşı ve uzunluğu genetik faktörlere ve çevresel faktörlere göre kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bu dönemde kişiler, biyolojik gelişimin yanı sıra, psikolojik, zihinsel ve sosyal açıdan gelişir, olgunlaşırlar. Bu derece önemli değişikliklerin olduğu, çocukluktan yetişkinliğe adım atıldığı, kişinin artık kendini ve çevresini…
Çocuklar çevrelerindeki sesleri, konuşmaları dinleyerek dili ve konuşmayı öğrenirler. Dolayısıysa doğduğu andan itibaren dili edinmeye başlamaktadırlar. Doğumdaki ilk ağlama konuşmanın başlangıcı olarak kabul edilebilir. Bebeğin doğduğu andan itibaren çıkartabildiği tek ses ağlamadır. Bu ses, konuşmayı edininceye dek onun can simididir. Acıktığını, uykusunun geldiğini, altının ıslandığını, yorulduğunu söylemek için bu sesi kullanacaktır. Giderek hiçbir yetişkinin bu sese kayıtsız kalamayacağını ve ağlamanın…
Çocuklar yaklaşık üç yaş civarında kendilerini ifade etme becerilerinde oldukça ustalaşmışlardır. Bu yaşlar çocuğun oldukça aktif ve meraklı olduğu dönemlerdir. Her an yeni kavramlarla tanışmaya ve sözcük dağarcıklarını genişletmeye açıktırlar. Yeni ve değişik yaşantılarını paylaşmaya oldukça hevesli olan üç yaş çocukları, zaman zaman söylemek istedikleri kelimeyi bulamaz ya da telaffuz ederken bazı hatalar yaparlar. Bu yaş grubundaki hemen bütün çocukların…
Çocuklar internetle ne zaman tanışmalı? Son yıllarda teknolojik cihazlarının kullanımının artmasıyla internet girmeyen ev kalmadı. Dolayısıyla internet ve bu ağlardaki içeriklere erişim de gitgide kolaylaşmaya başladı. Bu veriyle birlikte de çocukların internet kullanımı ile alakalı pek çok araştırma yapılmış, bu araştırmalar sonucunda da internet kullanımının okul öncesi çocuklarının kullanımının arttığı belirlenmiş. Yine aynı araştırmalarda internet kullanım yaşının 3-6 yaş arasında…
Josh McDowell’a göre, çocuklarımızı takdir ettiğimiz zaman, onlara önem verdiğimizi göstermiş oluruz. Takdir etme, çocuklarımızla aramızdaki bağı kuvvetlendirmenin en önemli parçalarından biridir. Onları onayladığımızı göstermek, onların da var olduğunu kabul ettiğimiz anlamına gelir. Takdir etmek, onlara yaptıkları şeylerin bizim için önemli olduğunu gösterir, kendilerini önemli hissetmelerini sağlar, kendilerine değer verildiğini ve yaptıklarının büyükleri tarafından fark edildiğini hissetmiş olurlar. McDowell, sadece…
Anne babalar doğumundan itibaren çocuklarının zihinsel, psikolojik ve fiziksel gelişimleri ile yakından ilgilenirler. Hâlbuki sağlıklı bir gelişim, bunların yanı sıra sosyal gelişimi de aynı derecede kapsamaktadır. Fakat okul çağında problem yaşayana kadar ebeveynler çocukların bu ihtiyacı üzerine çok fazla düşmeyebilmekte, daha küçük yaşlarda ebeveynlerin destekleriyle sosyal ortamlara adapte olabilen çocuklar, okula kayıt olmaları ile birlikte büyük sıkıntılar yaşayabilmektedirler. Toplum ve…
Eşinin hamilelik döneminden itibaren ona destek olup, huzurlu olmasını sağlayarak, bebeğin anne karnındaki gelişimini takip etmeye ve onunla iletişim kurmaya çalışarak babanın da çocuğun kişilik gelişimindeki rolü başlamış olur. Yoğun ve stresli iş yaşamından sonra bile çocuklarına özel zaman ayırabilmeleri, sohbet etmeleri, tavla-santraç oynamak, tamir yapmak gibi birlikte yapılabilecek alternatifler üretmeleri, sorunlarına çözüm bulmak için onlara yardımcı olmaları onları sakince…